Cuma, Mart 31, 2023
No menu items!
Ana SayfaGenelUyku Bozuklukları

Uyku Bozuklukları

Uyku Bozuklukları, Uykuya duyulan gereksinim ve uykunun biyolojisi insanın psikolojisi üzerinde oldukça etkilidir. Uyku bozuklukları ve psikolojinin bağıntısını anlatırken beyin ve beyin kimyasalları üzerine çokça konuşmak gerekmektedir. Çünkü uyku sayesinde vücut kimyasalları yenilenir ve düzenlenir. Düzenlenen ve yenilenen her şeyin başlangıcı aslında beyinde başlamaktadır.

İnsan zamanla yarışmak için uykuya karşı dirense de vücut bir yerden sonra uyumak zorunda kalır. Bu gerçeğin en büyük sebebi ise uykunun insanın biyolojik ritmi olmasıdır. Uyku-uyanıklık döngüsü bir sirkadyen ritmdir. Sirkadyen kavramı aslında Latince’dir. İki Latince sözcüğün birleşiminden meydana gelmiştir. Sirka (yaklaşık) ve diem (gün) sözcüklerinin birleşimidir. Uyku-uyanıklık döngüsü nihai olarak beyni etkilemektedir. Direkt olarak salgı bezlerini etkileyen bu ritm gün içerisinde ve uzun vadede içinde bulunacağınız psikolojileri etkilemektedir.

Uyku için en önemli salgı bezlerinden birisi epifiz bezidir. Bu bezin uyku için salgıladığı en önemli hormon melatonin hormonudur. Hormonlar insanın içinde bulunduğu psikolojiye direkt veya dolaylı olarak etkilemektedir. Davranışlar ve düşünceler ile hormonların işleyişini etkilemek mümkündür. İnsanlar melatonin etken maddesi olan ilaçları uyku bozukluklarını veya yaşlanmayı düzenleyeceğini düşünerek kullanmaktadırlar. Keza liposuction olarak bilinen işlemde de enjeksiyon yolu ile bu hormon dışarıdan deriye verilmektedir.

Uyku bozukluklarının başlıca sebeplerinden birisi melatonin salınımının uzun vadede bozulmasıdır. Melatonin salınımının yapıldığı beyin yapısı insanlara ne zaman uyanacakları ve ne zaman uykuya dalacaklarını söyleyen içsel saati barındırır. Beyin içerisindeki bu yapı dış çevreden gelen ışık değişimlerine duyarlıdır. Gün ışığı azaldıkça melatonin salınımı artar; azaldıkça salınım düşer ve uyanma gerçekleşir.

Uyku Bozukluğu Neden Olur?

İnsanların uykuya duyduğu ihtiyaç yaş, cinsiyet ve genetiğe bağlıdır. Kişiden kişiye değişen uyku gereksinimi iyi işlev görebilmek için genç yetişkinlerde 7-9 saattir. Yaşlandıkça uykuya duyulan ihtiyaç da azalmaktadır. Yaşlılıkta uykuya duyulan ihtiyaç 4-5 saat kadardır. Uyku yoksunluğu en sık ve yaygın olarak neredeyse tüm insanlarda yaşanan bir sorundur. Özellikle öğrenci, çalışan gibi nüfus kesimlerinde bu durum görülmektedir. Çok önemli bir toplantı veya sınava hazırlanmak için uykusuz kalmak oldukça yanlış bir durumdur. Çünkü gece çalıştığını düşünen bir kişi aslında daha fazla bilgi kaybına uğramaktadır. Bellek ve düşünebilme yetilerinin tam olarak işlev görebilmesi için uyku oldukça önemlidir.

Uyku bozukluğunun en sık rastlanan sebeplerinden birisi ise düzensiz uyku alışkanlığıdır. Çünkü düzensiz uykudan dolayı uykunun birçok evresi tamamlanamaz ve beyin kimyası zarar görebilir. Zarar gören beyin kimyası ise direkt olarak psikolojik işlevselliğimizi bozar. Uyku evrelerini öğrendikten sonra uykuya çok daha önem vereceksinizdir.

Uyku Bozuklukları
Uyku Bozuklukları

Uyku Evreleri

Esasında başlıca iki uyku türü vardır. Bunlar REM uykusu ve REM dışı (NREM) uyku olarak bilinmektedir. REM uykusu bir kişinin uykusu esnasında rüya gördüğü aktif uyku evresidir. NREM uyku ise daha derin ve dinlendirici etkisi bulunan uyku evresidir. REM uykusu içinde kişinin istemli olarak hareket ettirdiği kaslar ketlenir. Bu durum kişi uykudayken neredeyse hiç hareket etmediği anlamına gelmektedir ancak NREM uykuda ise kişi hareket etmekte serbest hale gelir. Örneğin uyku esnasında irkilme, silkinme gibi. Bu durumun olmasının sebebi ise REM uykusundan NREM uykusuna çok hızlı geçiş yapılmasıdır. Bilim insanları elektroensefalograf denilen cihaz sayesinde uykuda bulunan insanların beyin dalgalarını ölçerek daha detaylı bir uyku evresi programı çıkartmıştır ve bu uyku evreleri neredeyse tüm insanlıkta yaygındır.

Uyanık ve uykuya dalan bir kişi öncelikle REM evrelerini yaşamaktadır;

  • N1 Evresi: Hafif Uyku
  • N2 Evresi: Uyku İğcikleri
  • N3 Evresi: Delta Dalgaları Devreye Girer
  • R Evresi: REM

REM uykusu uykuya dalarken ve uyanırken olması gereken evreleri kapsamaktadır. REM uykusu sayesinde beyin, gün içerisinde beş duyu organı ile duyumsanan ve algılanan her şeyi nakış gibi işlemektedir. Bu esnada adeta bir dosya memuru gibi bilgileri sınıflandırır, yorumlar ve  belleğe kaydederken daha birçok işlem yapılır. İşte bu işlemlerin yapılması esnasında beyin dalgalarının (delta dalgaları) frekansı oldukça yükseğe çıkmaktadır. Çünkü beyin sürekli rüya görür.

Rüyalarımızı neden hatırlamıyorum veya hiç rüya göremiyorum diyenlerden olabilirsiniz. Ancak bu durum tamamen yanlıştır çünkü her uykuda rüya görülür ancak hatırlamamak bir sorun değildir ve günlük olarak her uykuda değişen bir durumdur. Kişinin rüyayı hatırlamasının en büyük sebebi ise REM uykusunun uyanıklığa en yakın evre olmasıdır. Çok uzun sürdüğünü düşündüğümüz rüyalar aslında birkaç saniye sürmektedir. 7-9 saat uyuyan bir kişi aslında en fazla uykusunun ¼ kısmında REM uykusu uyumaktadır. Ancak sağlıklı ve işlevsel psikolojiye sahip olmak için en önemli uyku evresi REM’dir.

BENZER YAZILAR

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

POPÜLER YAZILAR