Obsesyon ve kompulsiyon birbirinden ayrı iki eylemdir. Bir araya gelmesi ile OKB hastalığı meydana gelmektedir. Obsesyon bir sebep, kompulsiyon ise bir sonuçtur. Latince’de ‘’obsidere’’ olarak kullanılan bu kelimenin ‘’rahatsız edici’’ anlamına çıktığını biliyoruz. Obsesyonlar bir takım düşünce kümesinden meydana gelirler. Kişiyi rahatsız eden düşüncenin kendisi değildir. Aynı düşüncenin peşine düşerek sürekli tekrarlar halinde düşünmek rahatsız etmektedir. Bu durum ise obsesyon olarak tanımlanmaktadır. Psikolojik ekollere ve bakış açılarına göre daha farklı tanımlanmıştır. Örneğin psikanalize göre obsesyon, kişinin saplantıları, istekleri ve arzularını mantıklı düşünceler ile bastıramadığı ve zihinsel muhakeme ile uzaklaştıramadığı için ortaya çıkmaktadır.
Obsesyon
Yanlış ve gereksiz olduğunu düşündüğümüz düşünceler gün içerisinde birçok insanın aklına gelmektedir. Hiç alakası olmayan kişiler ile alakası olmayan sahneler gözümüzün önünde canlanabilir. Bu davranış psikolojik olarak oldukça normal ve olağan karşılanmaktadır. Ancak uzun süren obsesyonlardan dolayı kişi kendisini kötü hisseder ve kötü hissettiği şeyi düşünmemek için günlük yaşantısında daha farklı düşünceler içerisine girerek kendisini kötü hissettiren düşünceden uzaklaştırmaya çalışır. Bu noktada obsesyon dikkate alınması gereken ve süreğen düşünceler barındırır. Anksiyete gibi obsesyonların gelişmesini ve yer edinmesini sağlayan birçok sebep veya kaynak bulunmaktadır.
Kompulsiyon
Obsesyonlar zihnimizin bir ürünüdür. Düşünce ve duygularımızın davranışa dönüştüğü anlarda meydana gelebilmektedir. Hatta birçok insan günlük sohbetler içerisinde obsesyonlarından bahsetmekten rahatsızlık duymayabilir. Obsesyonları kolayca dile getirebilmenin en büyük sebebi kişinin obsesyonlarının derecesinin farkında olmasıdır. Farkındalığı bulunmayan bir kişi bu durumu içselleştirebilir ve kompulsiyonlara dönüşür.
Kompulsiyon, obsesyonların kişiye verdiği sıkıntının azaltılması için kişinin sıkça yaptığı, genellikle mantıksız davranışlardır. Bu davranışlar minimal anlamda kişinin yalnızca kendisine zararı olan davranışlardır. Kompulsiyonlar kişiden kişiye değişiklik göstererek meydana gelmektedir. Kimi insanda konuşma esnasında sıkça tekrarlanan bir mimik tiki olabilir. Kimi insanda ise eline fırsat geçtikçe ve imkan buldukça bu kompulsiyonlararı gündeme getirir. Kişi kompulsiyonları yüzünden iş yaşamında, romantik ilişkilerinde ve diğer ilişkilerinde sıkıntı çekebilir.
OKB-Obsesif Kompulsif Bozukluk Tedavisi
Obsesif kompulsif bozukluklar genel anlamda psikologların ilgilenebildiği rahatsızlıklardır. Psikoterapi teknikleri ile düzeltilebilen bu rahatsızlığın iki yönü vardır. Birincisi davranış, ikincisi düşüncedir. Daha doğrusu düşünce ilk önce ve içten gelen bir süreçtir. Dolayısı ile içten dışa bir model izleyen BDT (Bilişsel Davranışçı Terapi) OKB Tedavisi için sıkça kullanılan bir yöntemdir. Çünkü öncelikle kişinin bilişleri yani düşünce süreci irdelenir ve düzeltilir. Ardından kişiye verilen rutin görev ve ödevler ile takıntılı davranışların azaltılması sağlanır. Kişi seanslarını tamamladığı sürece obsesyon ve kompulsiyonlardan ciddi manada kurtulmuş olacaktır.

OKB Belirtileri
OKB olarak da anılan obsesif kompulsif bozukluk aslında bir kişilik bozukluğudur. Obsesif kompulsif kişilik bozukluğu olan bir kişide, mükemmeliyet hedefleri, ayrıntılara, kurallara ve planlara çok fazla kafa yorma görülür. Bu bozukluğa sahip bireyler, ayrıntılara o kadar çok dikkat ederler ki projelerini ve işlerini bitiremezler.
Kaygıdan beslenen bu rahatsızlıktan dolayı gevşeme ve rahat hissetme durumu çok azdır dolayısı ile sürekli işe eğilimlidirler. Karar verme ve zamanı kullanma konusunda düzensiz şekilde ilerleyerek günlük yaşamda zorluk çekerler.Genellikle ciddi, sert, resmi ve özellikle etik ve ahlaki konularda esnek olmayan bireylerdir. Manevi değeri bulunmasa da değersiz ve eskimiş bir eşyayı çöpe atamazlar. Etrafındaki kişiler arasında endişeye neden olacak bir düzeyde, kişiler üzerinde aşırı derecede kontrolcüdürler.
Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğu Tanı Kriterleri; Erken ergenliğin başında başlayan ve birçok şekilde kendini göstererek aşağıda bahsedilenlerden en az dört tanesinin görüldüğü mükemmeliyetçi, yoğun düzen sahibi ve kontrol ihtiyacı belirtilerine eşlik etmektedir.
- Aktivitenin kendisinden uzaklaşarak aktivitenin kuralları ve ayrıntıları ile aşırı meşgul olma.
- Aşırı mükemmeliyetçilik takıntısının görevin tamamlanmasını engellemesi.
- Sosyal keyifli anlardan uzaklaşacak şekilde işe ve sorumluluklara aşırı bağlı olma.
- Ahlaki değer ve etik konularında asla esnek davranmama.
- Eşya biriktirme.
- İnatçı ve cimri olma.