Cinsel işlev bozuklukları yalnızca tıp alanında incelenen patolojiler değildir. Çünkü cinsel işlev bozuklukları yalnızca fizyolojik sorunlardan kaynaklanmamaktadır. Cinsellik her birimizin yaşamında bulunan en kişisel alanlardan biridir. Kişilerin cinsel tercihleri ve fantezileri cinsel yaşamın bir bölümüdür. Ancak cinsel fantezi ve istekler kendimize ya da başkasına istenmeyen veya zarar verici şekilde etkilemeye başladığında norm dışı olarak nitelendirilir.
Cinsellik, insanın varlığından bu yana temel bir içgüdüdür. Psikolojide cinsellik dendiği zaman akla ilk gelen bilim insanı Sigmund Freud olmaktadır. Cinselliğe tümdengelim anlayışıyla yaklaşılmıştır. Freud ve takipçileri teolojik, ideolojik, kültürel, ekonomik ve diğer küresel olguların sebebini cinsellik olarak görür. Zevk ve haz içgüdüsel dürtüyü doyuran, cinselliğin yegane var olma sebebidir. Cinsellik bastırılabilir bir içgüdüdür, farklı gelişim dönemlerinde farklı şekilde dışa vurumu olur.
Cinsel işlev bozukluğu, bir cinsiyeti ne kadar ilgilendiriyorsa ötekini daha az ilgilendirmemektedir. Neredeyse toplumlarda en az 1/3 oranında görülmektedir. Cinselliğin temelinde bulunan haz ve zevk ilkelerinin yoksunluğu günlük yaşantıya yansır ve sonuç olarak yaşam kalitesinin düşmesine, dolayısıyla belki tek belki çift taraflı ilişki sorunlarına yol açabilir. Cinsel işlev bozuklukları 5 alt gruba ayrılmaktadır.
- Cinsel İstek Bozuklukları
- Cinsel Uyarılma Bozuklukları
- Orgazmla İlgili Bozukluklar
- Cinsel Ağrı Bozuklukları
- Parafili Bozuklukları
Yazı Başlıkları
Cinsel İşlev Bozuklukları
Cinsel işlev bozukluklarında da birçok bozuklukta görüldüğü gibi insan fizyolojisi ve psikolojisi karşı karşıya işlev görmektedir. Cinsel İstek Bozuklukları;
Cinsel isteği düzenleyen ana hormon dopamindir. Yine cinsel istekten sorumlu olan testosteron hem erkek hem kadında bulunan bir hormondur. Kadınlarda erkeklere göre daha fazla bulunan prolaktin hormonu, dopamin karşıtı olduğu için cinsel isteği azaltabileceği bilinmektedir.
Cinsel istekte en önemlisi uyarılma konusudur. Çevresel ve merkezi sinir ağının vücuttaki ritmi erkekte ereksiyona kadında lubrikasyona yol açarak işlev görmektedir. Cinsel istek bozuklukları aşağıdaki gibi sıralanmaktadır.
- Kadınlarda Cinsel İsteğin Azalması
- Erkekte Cinsel İsteğin Azalması
- Hipoaktif Bozukluğu
- Ereksiyon Bozukluğu

Cinsel Uyarılma Bozuklukları
Hem kadınlarda hem de erkeklerde cinsel haz ve zevklerin uyandırıldığı vücut bölgelerinden, organlardan tepki alınamaması ve alınsa bile ilişki bitinceye kadar sürememesi uyarılma bozukluklarını ortaya çıkarır. Erkeklerde cinsel uyarılma bozukluğu ereksiyon sorunu, orgazm sorunu gibi sorunlarla karşımıza çıkmaktadır.
Cinsel uyarılma fizyolojik ve psikolojik etmenlerin birleşimiyle olur. Cinsel uyarılmanın başlangıcı merkezi ve çevresel sinir sisteminin beyinle olan medulla spinalis (omurilik) bağlantısıyla başlar ve hem erkek hem kadında genital bölgede uyarılma gerçekleşir. Orgazm veya cinsel doyuma ulaşıldığında beynin verdiği tepki mutluluk ve haz uyandırır. Ortaya çıkacak uyarılma bozuklukları sinirsel veya psikolojik olabilir. Cinsel uyarılmanın zorluğu birçok sebebe bağlıdır örneğin hormon dengesizlikleri, ilişki çatışmaları vs.
Orgazmla İlgili Cinsel Bozukluklar
Orgazm bozukluklarının etkeni yaş, cinsel ilişkinin süresi , kültür gibi faktörlerdir ve Türkiye’de bu bozukluğun kadınlarda yaşanma sıklığı %45-47 oranında değişiklik göstermektedir. Ülkemizde genellikle kadınlarda orgazm bozukluğu, orgazm olamamakla alakalıdır ancak erkeklerde erken orgazm ile alakalıdır.
Erkeklerde görülmesinin en güçlü sebepleri duyumsal farkındalığı anlamamak, erken yaşta cinsel hazlara erişmek, aceleci cinsel aktivitelerde bulunmak, aile ile ilişkileri, benlik saygısı olması kuvvetle muhtemeldir. Orgazma erişme yeteneğinde problem varsa kişinin yaşamına boyutsal bakılarak sorun anlaşılabilir. Çünkü psikolojik sorunlar da orgazmın önünde engel olabiliyor. Örneğin anksiyete, beden imge bozuklukları, cinsel istismar, depresyon.
Cinsel Ağrı Bozuklukları
Kadınların %15-20’si cinsel ağrı şikayetine sahiptir ve jinekoloji alanında doktorlar tarafından tanı koyulması en zor durumdur. Ağrılar genelde koşullanmış konversiyon etkisi oluşturuyor. Cinsel ilişki esnasında veya sonrasında gerçekleşen vakalar çoğunluktadır. Bu ağrılar vücudun herhangi bir bölgesinde ortaya çıkabilmektedir. Örneğin bacak ve kollarda titreme, uyuşma, kasların ketlenmesi gibi durumlar yaşanmaktadır.
Ağrının şekli ve konumu bozukluğun fizyolojik mi yoksa psikolojik mi olduğunu anlamak için genelde yetersiz kalmaktadır. Jinekolojide aşina olunmuş genital ağrılar bir yana hafife alınmaması gereken iki türlü cinsel ağrı bozukluğu vardır. Bunlar disparoni ve vajinismustur. Hafife alınmaz çünkü tek yönlü kesin bir tedavisi yoktur ve partnerle beraber aşılması gereken bir konudur. Bahsedilen bu rahatsızlıklarda psikolojik sebeplerin ağır bastığı düşünülmektedir.
Cinsel İşlev Bozuklukları Tedavisi
Cinsel işlev bozukluklarının tedavisi her zaman uzman kontrolünde gerçekleşmelidir. Romantik ilişki içerisindeki çiftlere önerilen genellikle cinsel terapi yöntemidir. Cinsel terapi karşılıklı diyalog, paylaşım ve uzlaşı üzerine kurulu bir konuşma terapisidir.
Terapide yer alan kişilerin tıbbi, psikolojik ya da kişisel problemlerinden hangilerinin cinsel yaşamda problem haline geldiğinin tespiti yapılır. Seans sırasında terapi uzmanı aynı anda ya da ayrı ayrı olarak görüşme gerçekleştirebilir. Seans sonrasında cinsel terapi uzmanı tarafından çifte cinsellik hakkında kitap okuma veya sağlıklı iletişim kurma egzersizleri gibi çeşitli ödevler verir. Aynı zamanda seans sırasında bazı psikolojik test uygulamalarına da başvurulabilir.